Mathilde Wesendonck Şiirleri

Mathilde Wesendonck Şiirleri
Wesendonck Lieder: “Melek”, “Dur Artık!”, “Serada”, “Acılar”, “Düşler”

 

Richard Wagner, Mayıs Ayaklanması’ndan kaçarak 1849’da eşi Minna’yla birlikte Dresden’den Zürih’e gelmiş, burada 1852’den itibaren maddi destekçisi olacak tüccar Otto Wesendonck’la tanışmış ve 1857’de Wesendonck Malikanesi’nde kendisine tahsis edilen eve yerleşmişti. Zürih yılları, besteci için hem yapıtları hem de teorik yazıları bakımından üretken bir dönemdi, fakat bunun son yılında Wagner’in yaratıcılığını tetikleyen asıl etken evin genç hanımı şair ve yazar Mathilde Wesendonck ile gizlice yaşadıkları aşk oldu. Yüzük serisini bir süre ikinci plana alan besteci, Tristan ve Isolde üzerinde çalışmaya başladı. Aynı dönemin bir diğer yapıtı da Wagner’in Tristan, Yüzük, Parsifal, Tannhäuser gibi operalarıyla sözel ve müziksel açıdan pek çok ortak motif taşıyan Kadın Sesi için Beş Şarkı (Fünf Gedichte für eine Frauenstimme) oldu. 1862’de ilk icrası gerçekleşen yapıtın şiirlerinin Mathilde Wesendonck’a ait olduğu, resmî anlamda 1902’de şairin ölümünden sonra açıklandı. Wagner’in bu beş lied’i bugün Wesendonck Şarkıları (Wesendonck Lieder) olarak bilinir. İkilinin mektuplaşmalarından, Yüzük’ün ilerleyen bölümleri ve Parsifal için de Wagner’in esin kaynağının Mathilde olduğu anlaşılmaktadır.

Yayın tarihi: Ağustos 2020

www.isaretatesi.com

 

Mathilde Wesendonck, “Melek” (Der Engel)

 

 

Mathilde Wesendonck, “Dur Artık!” (Stehe still!)

 

 

Mathilde Wesendonck, “Serada” (Im Treibhaus)

 

 

Mathilde Wesendonck, “Acılar” (Schmerzen)

 

 

Mathilde Wesendonck, “Düşler” (Träume)

 

 

Richard Wagner’in Mathilde Wesendonck’a 1860 Ağustos’una tarihli bir mektubundan bir paragraf:

“Budala genç Parsifal ülkeye vardığında kadın gözlerini ondan ayıramaz; içinde tuhaf şeyler dönmektedir; farkında olmadan gence tutulur. Genç şaşkındır; ama o da cezbedilmektedir kadına; olanlara anlam vermez. (Burada işler şairin her şeyi icat etmesine bakıyor!) Bu noktada yalnızca icranın özü bir şeyler anlatabilir. Ama sen Brünnhilde’nin Wotan’ı dinlediği gibi dinlersen eğer, ne demek istediğimi anlayabilirsin. Bu kadın tarifsiz bir telaş ve heyecanla boğuşmaktadır; eski şövalye daha önce bunu fark etmiş, her defasında kadın hemen ortadan kaybolmuştur. Bu defa olabilecek en gerilimli durumdadır kadın. İçinde neler kopmaktadır? Yeni bir kaçış düşüncesiyle afallayıp kalmış mıdır, yoksa ondan azat olmayı mı arzulamaktadır? Her şeyin sona ermesini mi ummaktadır yoksa? Parsifal’e dair umutları nelerdir? Muhakkak muazzam bir önem atfetmektedir ona! Ama her şey belirsiz ve kasvetlidir; herhangi bir bilgi yerine sırf sezgi mi söz konusu olacaktır – gölgeli bir alacakaranlık? Bir köşeye sinerek Amfortas’ın ıstıraplı sahnesine tanık olur; tuhaf şekilde meraklı (sfensk gibi) bakışlarla Parsifal’i süzer. Budaladır o da, hiçbir şey anlamaz, hayretle bakar, hiç konuşmaz. Şatodan dışarı attırılır. Kutsal Kâse’nin elçisi bir haykırışla yere yığılmış; kadın ortadan kaybolmuştur. (Yeniden yollara düşmek zorunda kalır kadın.) Şimdi tahmin edebilir misin, Parsifal’in şövalye ruhunun kendisini yönlendirdiği tuhaf şatoda bulduğu bu harikulade büyüleyici kadın kim olabilir? Tahmin et burada neler oluyor ve işler nerelere varıyor. Bugün başka bir şey demeyeceğim!”

 

www.isaretatesi.com

 

Not: Wesendonck Lieder’in soprano Júlia Várady tarafından (Deutsches Symphonie-Orchester Berlin, Dietrich Fischer-Dieskau, 1997) seslendirilen bir kaydını Youtube’de bulabilirsiniz.

 

 

işaret ateşi